Affetmek Üzerine...

Kln. Psk. Aysun Aktaş Özkafacı

 

Herkesin bir hikayesi var… Belki de yol yorgunu… Hayatın içinde pek çok kere yara almış olabilirsiniz… Bu yaraların kimileri kendiliğinden kapanırken kimileri derin izler bırakır ve ara ara kendini hatırlatır… Birçoğunuzun heybesinde hayal kırıklıkları, üzüntü, öfke ve acı olabilir…size bu duyguları hissettiren kişi, grup ya da durumları affedebilir misiniz…affetmek ya da bağışlamak kişiye ne katar? Affetmek, bağışlamak unutmak mıdır? Yaşanılanı yok saymak mıdır? Yoksa uğradığınız haksızlığı maruz görmek midir? Affetmek sahi nasıl bir süreçtir?

 Affetme kişilerin onları inciten, yaralayan, hak etmedikleri davranışlar, olaylar sonucunda içinde bulundukları gücenme ve mutsuzlukla başa çıkmaları sonucu, olumsuz duygulanımdan vazgeçmeleri sonucunda,olumsuz duygulanımın yerini olumlu duygulanım, şefkat ve kabulün almasıdır (Enright ve Coyle, 1998; Enright ve Fitzgibbons, 2000).

Enright ve Fitzgibbons (2000) tarafından geliştirilen affetme modelinde dört aşamada affedebileceğimiz belirtilmiştir. 1.açığa çıkartma (uncovering), 2.karar verme (decision), 3.işe koyulma (work) ve 4.derinleştirme (deepening). Affetme modelinin (Enright Process Model of Psychological Forgiveness) açığa çıkma aşamasında, birey kendisine yapılan haksızlığın ya da yaşadığı kırgınlığın hayatını nasıl etkilediğine dair iç görü kazanır. Bu aşamada birey kırgınlığının yarattığı acıları fark etmeye başlar ve bu yaşantının getirdiği öfke, enerjisizlik, bilişsel tekrarlamalar, karşısındaki kişi ve kendisi arasında karşılaştırmalar, olası kalıcı hasarlar ve değişen dünya görüşü gibi konularda incelemelerde bulunur. Enright ve Fitzgibbons (2000) bireyin bu aşamada verebileceği duygusal tepkileri ve öfkeden kaynaklı sonuçları şu şekilde sıralamıştır: (1) kullanılan psikolojik savunma mekanizmalarını ve bunların yarattığı sorunları incelemek, (2) öfkeyle yüzleşmek, öfkeye tutunmak yerine onu serbest bırakmak, (3) utanç duygusunun kabulü, bu duygunun normal olduğunu kabullenmek, (4) duygusal açıdan tükendiğinin farkına varmak, (5) kırılma ya da kızgınlıkla sonuçlanan yaşantıyı bilişsel olarak tekrarladığının farkına varmak, (6) incinen taraf olarak kendisini inciten tarafla karşılaştırdığına ilişkin iç görü geliştirmek, (7) bu yaşantı nedeniyle kalıcı ve olumsuz olarak değiştiğinin farkına varmak ve (8) “adil dünya” görüşünün değiştiğine dair iç görü geliştirmek.  İkinci aşama olan “karar verme” aşamasında ise birey affetme sürecinin doğasına ilişkin bilgi sahibi olmakta ve bu anlayışa göre karşı tarafı affetmeye karar vermektedir.  Üçüncü “işe koyulma” aşamasında, birey kendisini inciten kişiye dair bilişsel düzeyde bir anlayış kazanmakta ve bu kişiyi yeni bir bakış açısıyla görmeye başlamaktadır. Bu değişiklik, bireyin kendisi hakkında, karşısındaki kişi hakkında ve aralarındaki ilişki hakkında duygusal düzeyde olumlu yönde bir değişimle sonuçlanmaktadır. Bu aşamada verilen tepkiler şöyle sıralanmaktadır: yeniden çerçevelemek, kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak bu bağlam içerisinde kendine bakmak, inciten kişiye ilişkin empati ve şefkat hissetmek, acıyı deneyimlemek ve kabul etmek, inciten kişiye ahlaki bir hediye vermek.  Dördüncü aşama “derinleştirme”, birey deneyimlediği acıyı anlamlandırarak, kendisini diğer insanlara daha bağlı hissetmekte, olumsuz duyguları azalmakta ve kendisine yeni bir yaşam amacı bulabilmektedir. Bu aşamada verilen tepkiler şöyle sıralanmaktadır: affetme sürecinde yaşanan acılar aracılığıyla kendisini ve diğer insanları anlamlandırabilmek, geçmişte başka insanlar tarafından affedilmeye ihtiyaç duyduğunun farkına varmak, evrensel düzeyde yalnız olmadığının farkına varmak ve bu farkındalığın desteğini görmek, yaşadığı kırgınlığın sayesinde kendisine yeni bir yaşam amacı belirlemek ve inciten kişiye karşı olumsuz duygularda azalma, olumlu duygularda artma, duyguları serbest bırakmak. Enright ve Fitzgibbons (2000) bu aşamaların sürelerinin ve yoğunluklarının kişiden kişiye göre değişebileceğini vurgulamıştır. Smedes ise, affetme sürecini “yolculuk” metaforunu kullanarak, dört istasyonlu bir yolculuğa benzetmiştir.  Birinci istasyon; uzaklaşmadır: Sevdiklerinden ve tanıdıkları tarafından herhangi bir olumsuz duruma maruz kalan kişi, bu kişi ile olan ilişkisini sürdüremez ve ondan uzaklaşır. İkinci istasyon, affetmedir: Kurban suçludan uzaklaştığında, genel olarak zihninde o kişiyi “kötü bir insan” olarak görme eğilimindedir. Affetme aşamasında ise olayı normalleştirir. Onu cezalandırma hakkından feragat eder. Üçüncü istasyon, uzlaşmadır. Affeden, affettiği kişiyle olan ilişkilerini normalleştirir. Affetmenin en önemli hedefi, kurban ile suçlunun uzlaşmasıdır. Dördüncü istasyon ise ümittir. Kısacası affetme, uzlaşıyı başlatır; ümit ise onu devam ettirmek için motive edici enerjiyi sağlar.

Bağışlama, zarar gören ilişkiyi düzeltmek amacıyla bireyin intikam duygularını hoşgörü ve empati duyguları ile değiştirmesi sürecidir. Bağışlama geçmiş hataları reddetmeyi ya da kusurları örtmeyi gerektirmez. Bağışlama süreci ne adaletsizliği görmezden gelmek ne de adaleti intikama dönüştürmektir (Rodden, 2003). Affetmek, kişinin yaşadığı olumsuz durumu ve getirilerini süreç içinde kabullenmesidir. Zaman alıcı bir süreçtir. Yaşanılan duruma ve kişinin bu olumsuz durumla ilgili algısına, hayatına yansımalarına bağlı olarak değişir. Affetmek, bize olumsuz duygulanım yaşatan kişinin yaptıklarını yok sayarak bu kişi ile ilişkimize hiçbir şey olmamış gibi devam etmek değildir. Olaya ait tüm süreçleri değerlendirip öğrendiklerimiz, kazanımlarımız, yeni tecrübelerimizle yola devam etmektir. Affetme, kişiyi geçmişin hatalarına bağlanıp kalmaktan kurtarır ve özgürleştirir.

Bağışlama, affetme ile ilgili yapılan çeşitli araştırmalarda bağışlamanın kaygı ve depresyonu azaltarak umut ve benlik saygısını artırdığı bulunmuştur (Al-Mabuk, Enright ve Cardis, 1995; Freedman ve Enright, 1996; Hebl ve Enright, 1993). Bağışlamak aynı zamanda bireyin kendini olduğu gibi kabul etme duygularını artırırken, yaşam amacı bulmasını kolaylaştırır (Aschleman, 1996). Benzer şekilde bağışlayan kişiler bağışlamayan kişilerle karşılaştırıldığında yaşam doyumunun ve iyilik hallerinin daha fazla olduğu bulunmuştur. Bağışlama ve fiziksel sağlık arasındaki ilişki de incelenmiş ve bağışlamanın sağlık üzerine pek çok olumlu etkileri bulunmuştur. Bağışlamama durumunun fiziksel sağlığı tehdit eden önemli bir faktör olduğu ile sürülmüştür (Berry ve Worthington, 2001). Birçok araştırmada kadınların bağışlama eğilimlerinin erkeklerden yüksek olduğu görülmüştür. Azar ve Mullet (2002) Lübnan’da yürüttükleri bir araştırmanın sonucunda, dini ibadetlere katılmayanlarla karşılaştırıldığında, dini ibadetlere katılan hem Müslüman hem de Hristiyan katılımcıların bağışlama eğilimlerinin daha yüksek olduğunu bulmuşlardır. Tek Tanrılı dinlerde, bağışlama konusunda adalet ve merhamet karışımı bir vurgu söz konusudur. Budizm ve Hinduizm’de de bağışlamamanın, dünyaya yeniden gelindiğinde karma aracılığıyla tekrar ortaya çıkacağı inancı vardır. Budist inançta ve Hindu inancında bağışlama kavramı ahlak üzerine odaklanmaktadır (Exline, Worthington, Hill ve McCullough, 2003). Yapılan çalışmalar yüksek düzeyde bağışlama yatkınlığının düşük depresyon düzeyini, düşük öfkeyi ve yaşamdan alınan yüksek doyumu yordadığını ortaya koymuştur. Farklı ülkelerde ve ülkemizde gerçekleştirilen çalışmalar incelendiğinde, bağışlamanın evrensel bir olgu olduğu görülmektedir.

Öte yandan Enright ve Fitzgibbons (2000) affetmenin ne olmadığıyla ilgili de kavramsal bir ayrıma gitmiştir. Buna göre özür dilemek, yasal olarak hakkın yerini bulması, müsamaha ya da hoşgörü göstermek, göz yummak, görmezden gelmek, mazur görmek, izin vermek, uzlaşmak, barışmak, haklı çıkarmak, unutmak, hayal kırıklığına uğramak, ödeşmek affetmek olarak kabul edilmemektedir. Worthington (2001), affetmemeyi bireyin kendisini inciten kişiyi ve yaşanılan olayı sonradan düşündüğünde hissettiği gücenme, nefret, saldırganlık, geçmişten getirilen öfke ve korku gibi duyguları içeren karmaşık bir süreç olarak tanımlamaktadır. Thoresen, Harris ve Luskin (2000) affetmeyen bireylerin içlerinde öfke ve dargınlık barındırdığını ve kendilerini kaybetmeye daha yatkın ve şiddete daha eğilimli olduklarını öne sürmüş, affetmeyi başarabilmiş bireylerin ise kronik suçlayıcılık, öfke, düşmanlık ve tepki gösterme düzeylerinin daha az, iyimser düşünceler, sağlıkla ilgili öz yeterlik ve sosyal destek düzeylerinin daha fazla olduğunu bulgulamışlardır.

Affetmek bir süreç işidir. Kişinin yaşadığı durumun büyüklüğüne ve algılama biçimine göre farklılık göstermektedir. Affetmemenin de bir tercih olabileceği unutulmamalıdır. Kişi kendini affedebilir, başkasını affedebilir…Ama gruplara uygulanan soykırım gibi büyük travmatik durumlarda affetmek çok daha uzun zaman alabilir, zor olabilir ya da hiç olmayabilir…Yani yaşanılan acının büyüklüğüne bağlı olarak kişi affetmeye de bilir…Haksızlığa maruz kalmış kişi bağışlama duygusunun baskısı altında utanmamalı ve bağışlamayan bu insanlar baskı altına alınmamalıdır…

KAYNAKÇA

Azar, F. ve Mullet, E. (2002). Willingness to forgive: A study of Muslim and Christian Lebanese. Peace and Conflict: Journal of Peace Psychology, 8(1), 17-30.

Enright, R. D., & Fitzgibbons, R. P. (2000). Helping clients forgive. Washington, DC: American Psychological Association.

Exline, J. J., Worthington, E. L., Hill, P. ve McCullough, M. E. (2003). Forgiveness and justice: A research agenda for social and personality psychology. Personality and social psychology Review, 7(4), 337-348.

Freedman, S. R. & Enright, R. D. (1996). Forgiveness as an intervention goal with incest survivors. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 64, 983-992.

Hebl, J. H. & Enright, R.D. (1993). Forgiveness as a psychotherapeutic goal with elderly females. Psychotherapy: Theory, Research, Practice, Training, 30, 658-667.

 Peterson, C., Park, N., & Seligman, M. E. (2005). Orientations to happiness and life satisfaction: The full life versus the empty life. Journal of happiness studies, 6(1), 25-41.

Worthington, E. L., Berry, J. W., & Parrot, L. (2001). Unforgiveness, forgiveness, and health. T.G. Plante & A. C. Sherman (Eds.) Faith & Health: Psychological Perspectives, New York, Guilford Press.

 AYTEN,Ali. Affedicilik ve Din: Affetme Eğilimi ve Dindarlıkla İli§kisi Üzerine Ampirik Bir Araştırma, M.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi 37 (2009/2), 111-128

  • svg
    Pazartesi – Pazar 09.00-20.00
X